HAMİ RAMAZAN ÖZDEMİR
Köşe Yazarı
HAMİ RAMAZAN ÖZDEMİR
 

Türkiye’de Yeni Mandacılar

Türkiye’de Yeni Mandacılar   Türkiye’de yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlemento seçimleri hakkında gerek ülkemizde, gerekse batı dünyasında alışa gelmişin dışında bir tartışma yaşanıyor.    Seçimlerde halkın ekonomik durumu veya ülkenin yönetimi gibi tartışmaların yanında çok ciddi bazı sinyaller veriliyor.   Özellikle Türkiye’nin bütünlüğü gibi bir konu gündeme getirilmesi çok riskli ve tehlikeli.    Türkiye Cumhuriyetinin 100.yılında, cumhuriyet ile hesaplaşma ve ülkeyi tehdit etme cüreti ve cesaretini bu insanlar nereden alıyorlar?   Seçim kampanyaları arasında bazı konular gözden kaçıyor herhalde.    Yine aynı senaryo, yine aynı batı zihniyetindeki aktörler.    Türk insanın kaderimi, aynı oyunları 100 sene sonra yaşamak.   Bakıyorsunuz yüz sene önceki oyun yine sahneleniyor.    100 sene önceki gibi Şerif Hüseyin olayımı yaşayacağız?   Batı hayranlığı almış başını gidiyor, onların her dediğini yapmaya hazır bir mandacı heveslileri ortaya çıkmış durumda.   Ülkemizin üzerine batının deli gömleğini geçirmek istiyorlar.    Türkiye’de herkes artık her düğmeye basmaya başladı.   Bu seçimlerde en çok ülkücü kesim savruluyor, ne ideoloji, ne idealistliği kaldı. Onlar öyle uysalaştırladı, her verilini alıyorlar. Vatan ve millet söz konusu olduğunda canını verenler, bugün vatanını tehdit  edenlerle sessiz kalıyorlar. Kim nerede duruyor belli değil… Bir parti varki sanki özellikle ülkücüleri etkisizleştirtmek için kurulmuş, her verilen hapı yutuyor ve yutturuyor.    Etnik milliyetçilik almış başını gidiyor, mezhepçilik keza kaşınmaya başladı.    100 yıllık cumhuriyet ile hesaplaşma naraları atılıyor.    Tehdit ile cüretkarlık cesaret bulmuş, herkesi tehdit ediyorlar.    Özerklik veya yerel bağımsızlık çok işlenmeye başlandı, bunun faturası çok ağır olur.    Eğer bunu tartışmaya açarsanız, ülkenin bütünlüğünü koruyamazsınız.   Demokrasi ve özgürlük adına, ülkenin ne kadar değerleri varsa yerle bir ediliyor.    Batı medyasında Türkiye seçimleri hakkında öyle şeyler yazıyorlarki tüylerimiz diken diken oluyor.    Batı ve Alman politikacıları Türkiye seçimlerine müdahil oluyorlar.   Anahtar teslimi bir Türkiye isteniyor.    Türkiye cumhurbaşkanın gitmesi gerektiğini ifade ederek, kimlerin iktidara gelmesi gerektiğini sanki onlar karar verecek.    Türk milletinin adına onlar karar veriyorlar?   Öyle pervasız şeyler söylüyorlarki, seçim yapmadan mandacılara ülkeye teslim etmemizi bekliyorlar, açıkça taraflarını belirtiyorlar.   Batı yine bundan 100 sene önce kendi adamlarına aynı senaryoyu oynatmıştı.    "Mütareke'de Tanzimat Batıcılığı kafasındaki Türk politikacı ve aydınlarının çözüm önerileri, bütün Osmanlı mülkünü yabancı ülkelere taşımak mümkün olmayacağından, yabancı ülkeleri temelli olarak memlekete getirmek şeklinde idi: İngiliz sömürgesi olmak ya da Amerikan mandasına girmek.“ "Bu ülkeyi iki yüz yıldır aydınlar batırır, halk kurtarır." Atilla İlhan   "Batı'ın Deli Gömleği Ülkemizin Üzerine Giydirilmek İsteniyor.”   Türk milleti kimin kendisini idare edeceğini kendisi karar vermelidir.   Fakat öyle görünüyorki küçük bir azınlık, bu hakkı kendilerinde görüyorlar ve bunu batının desteği ile hayata geçirmek istiyorlar.    Batının endişesi Türkiye’nin kaybedilmesi, bu kaybetmeyle, içerideki ortaklar ile bir daha iş yapamaz hale gelecek olmasıdır.   Ben inanıyorum ki Türk halkının sağ duyusu bunlara fırsat vermeyecektir.    Ramazan Özdemir
Ekleme Tarihi: 20 Mayıs 2023 - Cumartesi
HAMİ RAMAZAN ÖZDEMİR

Türkiye’de Yeni Mandacılar

Türkiye’de Yeni Mandacılar

 

Türkiye’de yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlemento seçimleri hakkında gerek ülkemizde, gerekse batı dünyasında alışa gelmişin dışında bir tartışma yaşanıyor. 

 

Seçimlerde halkın ekonomik durumu veya ülkenin yönetimi gibi tartışmaların yanında çok ciddi bazı sinyaller veriliyor.

 

Özellikle Türkiye’nin bütünlüğü gibi bir konu gündeme getirilmesi çok riskli ve tehlikeli. 

 

Türkiye Cumhuriyetinin 100.yılında, cumhuriyet ile hesaplaşma ve ülkeyi tehdit etme cüreti ve cesaretini bu insanlar nereden alıyorlar?

 

Seçim kampanyaları arasında bazı konular gözden kaçıyor herhalde. 

 

Yine aynı senaryo, yine aynı batı zihniyetindeki aktörler. 

 

Türk insanın kaderimi, aynı oyunları 100 sene sonra yaşamak.

 

Bakıyorsunuz yüz sene önceki oyun yine sahneleniyor. 

 

100 sene önceki gibi Şerif Hüseyin olayımı yaşayacağız?

 

Batı hayranlığı almış başını gidiyor, onların her dediğini yapmaya hazır bir mandacı heveslileri ortaya çıkmış durumda.

 

Ülkemizin üzerine batının deli gömleğini geçirmek istiyorlar. 

 

Türkiye’de herkes artık her düğmeye basmaya başladı.

 

Bu seçimlerde en çok ülkücü kesim savruluyor, ne ideoloji, ne idealistliği kaldı.

Onlar öyle uysalaştırladı, her verilini alıyorlar.

Vatan ve millet söz konusu olduğunda canını verenler, bugün vatanını tehdit  edenlerle sessiz kalıyorlar.

Kim nerede duruyor belli değil…

Bir parti varki sanki özellikle ülkücüleri etkisizleştirtmek için kurulmuş, her verilen hapı yutuyor ve yutturuyor. 

 

Etnik milliyetçilik almış başını gidiyor, mezhepçilik keza kaşınmaya başladı. 

 

100 yıllık cumhuriyet ile hesaplaşma naraları atılıyor. 

 

Tehdit ile cüretkarlık cesaret bulmuş, herkesi tehdit ediyorlar. 

 

Özerklik veya yerel bağımsızlık çok işlenmeye başlandı, bunun faturası çok ağır olur. 

 

Eğer bunu tartışmaya açarsanız, ülkenin bütünlüğünü koruyamazsınız.

 

Demokrasi ve özgürlük adına, ülkenin ne kadar değerleri varsa yerle bir ediliyor. 

 

Batı medyasında Türkiye seçimleri hakkında öyle şeyler yazıyorlarki tüylerimiz diken diken oluyor. 

 

Batı ve Alman politikacıları Türkiye seçimlerine müdahil oluyorlar.

 

Anahtar teslimi bir Türkiye isteniyor. 

 

Türkiye cumhurbaşkanın gitmesi gerektiğini ifade ederek, kimlerin iktidara gelmesi gerektiğini sanki onlar karar verecek. 

 

Türk milletinin adına onlar karar veriyorlar?

 

Öyle pervasız şeyler söylüyorlarki, seçim yapmadan mandacılara ülkeye teslim etmemizi bekliyorlar, açıkça taraflarını belirtiyorlar.

 

Batı yine bundan 100 sene önce kendi adamlarına aynı senaryoyu oynatmıştı. 

 

"Mütareke'de Tanzimat Batıcılığı kafasındaki Türk politikacı ve aydınlarının çözüm önerileri, bütün Osmanlı mülkünü yabancı ülkelere taşımak mümkün olmayacağından, yabancı ülkeleri temelli olarak memlekete getirmek şeklinde idi: İngiliz sömürgesi olmak ya da Amerikan mandasına girmek.“

"Bu ülkeyi iki yüz yıldır aydınlar batırır, halk kurtarır."

Atilla İlhan

 

"Batı'ın Deli Gömleği Ülkemizin Üzerine Giydirilmek İsteniyor.”

 

Türk milleti kimin kendisini idare edeceğini kendisi karar vermelidir.

 

Fakat öyle görünüyorki küçük bir azınlık, bu hakkı kendilerinde görüyorlar ve bunu batının desteği ile hayata geçirmek istiyorlar. 

 

Batının endişesi Türkiye’nin kaybedilmesi, bu kaybetmeyle, içerideki ortaklar ile bir daha iş yapamaz hale gelecek olmasıdır.

 

Ben inanıyorum ki Türk halkının sağ duyusu bunlara fırsat vermeyecektir. 

 

Ramazan Özdemir

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aksaraywebtv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.