Aksaray'da Eğitim Bir Sen'e bağlı öğretmenler Şiddete "Hayır" Dedi
Aksaray'da da 15 Temmuz Milli irade Meydanında Öğretmen ve Eğitimcilere Yönelik Şiddete Karşı Eylem yapıldı
Türkiye'nin en büyük eğitim sendikalarından olan Eğitim bir Sen, öğretmen ve eğitimcilere yönelik artan şiddet olaylarına karşı harekete geçti. Sendika, "Öğretmene ve Eğitimciye Şiddete Hayır Kınama değil Şiddet yasası istiyoruz " sloganıyla bir kampanya başlatarak, okullarda öğretmenlerin ve eğitimcilerin korunması için çağrı yaptı
Kampanya, şiddet eylemlerinin son yıllarda ürkütücü bir şekilde artması ve eğitim çalışanlarının öğrenciler, veliler ve yöneticilerden gelen sözlü ve fiziksel saldırılarla karşı karşıya kalması üzerine başlatıldı.
Eğitim Bir Sen Şube başkanı Murat Görmez
"Şiddete karşı yasal düzenleme istiyoruz" diyerek şunları belirtti
Değerli basın mensupları ve kıymetli eğitim çalışanları, Eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek; şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak ve mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız.
Son olarak İstanbul/Eyüpsultan’da eski bir öğrenci okul müdürü İbrahim Oktugan’a silahla saldırıda bulunmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.
Yıllardır, kanayan bir yara hâline gelen şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz.
Bu çağrımızı yıllardır yapıyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşurduk. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmıştır.
Genel Başkanımız Ali Yalçın, Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in daveti üzerine bakanlıkta bir görüşme gerçekleştirmiş, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yapılmıştır. Sayın bakanın davetini ve eğitimcilere şiddeti önlemek üzere yapılacağı ifade edilen çalışmaları önemli ve kıymetli görüyoruz.
Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir.
Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz.
Bu doğrultuda, eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir.
Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.