Aksaray'ın manevi atmosferini yaşatan evliyalarından biri olan, hayatının büyük bir kısmını çobanlık yaparak dağlarda hayvan otlatmış olan Şeyh Osman Baba Hazretleri, çevresindeki insanları kendine hayran bırakan bir tasavvuf eri idi. Kadirilik yolunun bir müntesibi olarak Şeyh Osman Baba'nın, dağdaki vahşi doğa içinde ezan sesine gösterilen saygıya tanık olduğu anlatılıyor.

Bir gün ezan okunurken gördüğü manzara karşısında çok etkilendiğini anlatan Şeyh Osman Baba, tilkilerin ezan okunduğunda iki ayakları üzerine kalkıp ön ayaklarını göğe doğru dikerek saygı duruşunda bulunduklarını gözlemlediğini söylemiştir. Bu durumu, "Yüzlerce tilki gördüm hepsi saygıdan ayağa kalkarlardı" ifadeleriyle dile getiren Şeyh Osman, hayvanların bile ezana gösterdiği saygının insanlara örnek olması gerektiğini vurgulayarak tövbe ettiğini belirtmiştir.

Tilkilerin ezana olan saygısından etkilenen Şeyh Osman Baba'nın hayatı, bu olaydan sonra tamamen Allah'a adanmıştır. Gece gündüz demeden zikir halkalarına katılarak gözyaşları içinde Allah'ı anan Şeyh Osman Baba, aşkla kıldığı namazlardan ötürü alnında secde izibulunan mütevazi kerpiç evinden yeşil nurların yayıldığını gören komşuları tarafından da tanıklanmıştır.

Hac farizasını yerine getirdikten sonra 1998 yılında Medine'de hakkın rahmetine kavuşan Şeyh Osman Baba Hazretleri, Cennetül Baki kabristanında ebediyete intikal etmiştir. Şeyh Osman Baba, hala Aksaray'ı ziyaret edenler tarafından saygı ve rahmetle yad edilmekte olan, bölgenin ruhani yapısını güçlendiren önemli bir şahsiyet olarak anılmaktadır.