Ülkede yaşanan ekonomik zorluklar, özellikle emekli vatandaşlar üzerindeki etkisi ile gündemde yerini koruyor. Giderek artan ev kiraları, emekli maaşlarının üzerine çıkarken, iktidarın bu sorun karşısında alması gereken önlemler tartışma konusu oluyor. Eğer bir ülkenin yönetimi, maaş ve gelir dağılımında adil olmayan bir tablo sergiliyorsa, bu durum toplumsal olarak dikkate alınması gereken bir konudur.
İktidarın, en düşük maaş alan vatandaşlara zam yapmama durumu da vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılanıyor. Ekonomik büyümenin aynı zamanda farklı gelir seviyelerindeki insanlara da yansıması gerektiği konusunda toplumsal beklenti var. Yönetim düzeyinde emekli vatandaşların yaşadığı finansal güçlüklerin yeterince dikkate alınmadığı görüşü ağır basıyor.
Sayıları milyonlara ulaşan bu insanlar, ülkenin vazgeçilmez unsurları olup, onlara yönelik politikaların göz ardı edilmesi kabul edilemez.
İktidarın, özellikle maddi sıkıntı içindeki emeklilerin ve düşük gelir grubundaki vatandaşların sorunlarına yönelik somut çözümler üretmesi bekleniyor.
Ekonomik düzelme söz konusu olduğunda, sadece vergilerin arttırılması ve dış borçların ödenmesiyle sürdürülebilir bir başarı sağlanamaz.
Üretim ve yatırım eksikliğinden kaynaklanan problemler, sürekli ithalata dayalı bir ekonomi modeliyle aşılması mümkün görünmüyor. Kapsamlı, sürdürülebilir ve toplumun tüm kesimlerini destekleyen bir ekonomi politikası gerekliliği vurgulanıyor.
Bu gelişmeler ışığında, iktidara yönelik eleştirilerin temelinde, ekonomi politikalarının sadece belirli bir kesime değil, geniş toplum yelpazesine hizmet verecek şekilde yapılandırılmasının önemli olduğu anlaşılıyor.
Özellikle emekli vesair düşük gelir gruplarına yönelik sosyal politikaların güçlendirilmesi ve ekonomik dayanıklılığın arttırılması gerektiği konusunda fikir birliği bulunuyor.