CHP'den Cumhuriyet Bayramı'nda Demokrasi Vurgusu!

CHP'den Çarpıcı Cumhuriyet Vurgusu: "Demokrasi Yoksa Adı Ne Olursa Olsun, Diktadır" CHP'den Cumhuriyet Bayramı'nda Demokrasi Vurgusu! Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 101. yıl kutlamalarında çelenk sunma töreni düzenledi. Kutlama, ülkedeki demokrasinin durumu ve yargı bağımsızlığına yapılan vurgularla öne çıktı. Türkiye'nin her bayram farklı felaketler, hukuksuzluklar ve skandallarla çalkalandığını belirten temsilciler, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün sarsıldığını ifade etti. Demokrasinin olmadığı bir rejimin adının ne olduğunun önemli olmadığını, yasama, yürütme ve yargı arasındaki denge ve bağımsızlığın gerekli olduğunun altını çizdiler. Can Atalay olayı üzerinden yargının ve meclisin yürütmeye nasıl teslim olduğuna dikkat çekildi. Seçilmiş milletvekili Atalay'ın Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen halen cezaevinde tutulması, yargının bağımsız olmadığının bir göstergesi olarak ele alındı. Ayrıca, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun zorla getirme kararı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na açılan davanın siyasi yasaklara bir örnek olduğu vurgulandı. Yargının savunmasız kişilerin haklarını koruyamaması, çocuk ve kadın cinayetlerinin önlenememesi gibi konularda eleştirilerde bulunuldu. Yasamanın işlevsizleştirildiği ve cumhurbaşkanı kararnamelerinin onaylandığı bir süreçte demokrasiden söz edilemeyeceğine dikkat çekildi. Cumhuriyet'in kimsesizlerin, emeğin ve emekçinin yanında olduğuna değinilerek, bu değerlerin korunamadığı koşullarda cumhuriyetin anlamını yitirdiği ifade edildi. Ülke kaynaklarının azınlık tarafından tüketilmesi ve vatandaşların fakirlik koşulları ele alındı. Cumhuriyet'in kuruluşunun 101. yılı vesilesiyle Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, cumhuriyeti kuran herkese saygı ve minnet ile andı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin yeniden cumhuriyeti demokratik ilkeler etrafında inşa edeceği belirtilerek, Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalacağı vurgusu tekrar edildi. Son olarak, halkın gerçek anlamda egemen olduğu, insan hak ve özgürlüklerinin tam anlamıyla hayata geçirildiği, tüm bireylerin özgür ve eşit bir şekilde yaşadığı bir Türkiye temennisinde bulunuldu. Herkesin Cumhuriyet Bayramı kutlandı ve "Yaşasın en büyük bayram" ifadesiyle konuşma sona erdi.