Hamburg şehrinde bulunan İslam merkezi içişleri bakanlığı tarafından yasaklandı.
“Mavi Cami” olarak da bilinen İslam Merkezi’ne (IZH), “İran bağlantılı olduğu” gerekçesiyle yüzlerce polisin katılımıyla baskın düzenlendi. Baskının ardından merkezin faaliyetleri tümüyle yasaklandı. Merkez, 1953 yılında İranlı tüccarlar tarafından Mavi Cami’nin (İmam Ali Camisi) Ayetullah Burucerdi'nin desteğiyle Hamburg şehrinde kurulmuş.
Almanya’daki İslam düşüncesine entellektüel katkıları olan İslam merkezinde 6 bin civarında kitap bulunuyordu.
Hiç bir şiddet eylemi ve faliyeti olmayan islam merkezinin kapatılması kabul edilemez.
İslami kuruluşları Anayasayı koruma teşkilatının sopası ile terbiye etme alışkanlığı yine depreşerek böyle bir karara imza atıldı.
Sırada hangi kuruluş var bekleyelim?
Demokrasi, insan hakları, din ve vicdan hürriyeti bizlere yani müslümanlara bir hayli uzak.
Federal Almanya’da bir çok islami kuruluş Anayasayı koruma teşkilatının raporlarında yer alıyor.
Diğer bir konu ise Filistin meselesinde islami kuruluşlar özgürce düşüncelerini açıklayamıyorlar. Demokrasi sopası ve kılıcı bu kuruluşların başlarında sallanıyor.
Cami hutbelerinde herhangi bir destek açıklaması bile yapamazsınız veya maddi yardım toplayamazsınız. İnsani dramı dile getirmek sanki suçmuş gibi görülebiliyor. Mazlumun yanında yer alamazsın, zalimi eleştiremezsin. Sınırları onlar çiziyorlar, demokrasi onların istedikleri kadar oluyor.
Fakat İsrail başbakanı Amerika’da kongrede serbestçe işlediği suçları alkışlar altına açıklayabilir.
16.000'den fazla çocuğu öldürdüğünüzde ve ardından tüm ABD Kongresi sizi dakikalarca alkışladığında, uluslararası politikanın ahlakla, hukukla ve insanlıkla hiçbir ilgisinin olmadığını bilirsiniz. Filistinli çocuklar ve kadınlar Gazze halkının tarifsiz acılarına rağmen ABD Kongresi tezahüratlarını bırakmadı 52 defa ayağa kalkarak alkışladılar. Müslümanlar söz konusu olunca, insan hakları, temel haklar, can, mal, batılılar tarafından çok farklı davranış olarak ortaya çıkıyor.
Özgürlükler ülkesi ABD için artık ancak ağlayabilirsiniz? Yazık ettiler kendilerine. Tarih böylesi bir katliamı alkışlayanları ve destekleyenleri affetmiyecektir.
Demokrasi nimetleri sadece batı ülkeleri için geçerli ve sadece onlar tarafından kullanılıyor. Batılılar tarafından işlenen bütün katliamları demokrasi silip atıyor, bize ise susmak ve katliamları kabul etmek düşüyor.
Bu nasıl demokrasi anlayışı, bu nasıl insan hakları ve özgürlük düşüncesi?
Batının bütün değerleri yerle bir olmuş durumda, batıyı batı yapan bütün kutsallar yok ediliyor.
Müslümanlar olarak endişelenmemek mümkün değil, yarınlarda bu topraklarda bize yer verilmez ise ne yapacağız???
Sağ partilerin toplumda güçlenmesi, ırkçılığın her geçen gün artması, demokratik mücadele ile mümkün olmazsa ne olacak!!!
Demokrasi daralırken, partilerin demokratik haklar konusunda sessiz kalmaları, bizleri ve demokratik rejimleri endişelere sevk etmektedir.
Batı medeniyeti ve demokrasisi çok büyük bir sınav ile karşı karşıya. Maalesef batılılar kendi inanç ve kültür dünyasından olmayanlara karşı çok acımasızlar ve her türlü kötülüğü onlara reva görüyorlar.
Kıta Avrupa’sında hem demokrasi, hemide entellektüel düşünce daralıyor.
Hami Ramazan Özdemir