Almanya’da üçlü koalisyon hükümeti kurulduğundan berli ekonomik ve siyasi alanda gözle görülür bir başarı kamuoyuna yansımadı.
Hükümet içerisindeki uyumsuzluk her alanda kendini gösteriyor fakat başka bir alternatifde olmadığı için şimdilik yalpalayarak yürüyor bu hükümet.
Federal Şansölye’nin kamuoyundaki karşılığı ise hiçde iyi değil ve imajı bir türlü kabul görmüyor.
Olaf Scholz tatil dönüşü, halkın karşısına çıkarak son zamanlarda artan ırkçılık ve ekonomik gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Bilindiği gibi Hessen eyaleti ve Bayern eyaletinde 8 ekimde seçimler var.
Başbakanın ilk ziyaret ettiği Hessen eyaletiydi, federal içişleri bakanı bayan Nancy Faeser başbakan adayı ve tabiki kendi içişleri bakanına destek olmak ve partisinin içine düştüğü zor durumdan çıkarmak onun görevi.
Hessen’de seçmenlerle bir araya gelen Olaf Scholza gelen sorular en çok ekonomi ile ilgili sıkıntılardı özellikle ekonomi bakanının takip ettiği politikalar üzerineydi.
Ekonomi bakanının takip ettiği politika, Alman ekonomisini durma noktasına getirmiş durumda.
Bir seçmen başbakana biz kendi elektrik üreten nükleer santrallerimizi kapatıyoruz, diğer taraftan Fransa’dan çok pahalı elektrik satın alıyoruz bu nasıl bir enerji politikası diyordu.
Başbakan Scholz ise yeni enerji santrali yapmanın 20 milyar euroya mal olacağını ve 15 senede yapılacağını belirterek, enerji için yenilebilir enerji için adım atıklarını ve 2030 yılında % 80 enerjinin bu yenilebilir enerjiden karşılanacağını söylüyordu.
Enerji Almanya’nın yumuşak karnı, bilhassa Ukrayna- Rusya savaşı Almanya’nın enerji politikasını gözden geçirmesine yol açtı.
Diğer taraftan ırkçı AfD partisinin yükselişi devam ediyor ve onlara karşı bir politika ve siyaset belirleyemiyorlar.
Anamuhalefet partisi CDU’da ise şimdiden federal başbakanlık için tartışmalar başladı.
Eğer 8 Ekimde Bayern eyaletinde yapılacak seçimde, CSU genel başkanı ve başbakan Markus Söder başarılı olursa başbakanlık için en güçlü aday.
CDU genel başkanı Friedrich Merz ise yıllardır başbakan olma hayalini gerçekleştirmek istiyor fakat işi çok zor.
Çünkü partisinin başınada 3 denemeden sonra geçebilmişti.
Ve yine karşısına birde NRW eyaletinin genç başbakanını çıkarmak istiyorlar.
NRW eyaleti başbakanı CDU’nun gelecek dönemlerdeki lideri olarak görülüyor ve ülkeyi yönetmek için hazırlanıyor.
Almanya’da siyaset çok karışık ve belirsizlik hakim.
Küçük partiler ve marjinal guruplar çok etkili olmaya başladılar.
Özellikle çevreci aktivistler kendilerini “son nesil” diye adlandırıyorlar, yaptıkları eylemlerle halkın çok tepkisini çekiyorlar, geçenlerde Berlin ve Düsseldorf havalimanlarında kendilerini yere yapıştırarak eylem yaptılar.
Milyonlarca zarar verdiler ve sadece Berlin havalimanında 4000 insan uçamadı ve uçakların iniş ve kalkışları engellendi.
Çevreciler bununla yetinmeyip sokaklarda eylemler yapmaya başladılar ve kendilerini ana yollara yapıştırarak trafiği kitliyorlar ve halkın çok tepkisini çekiyorlar.
Halkın tepkisi ise bazen çok şiddete dönüşebiliyor çünkü uzun süre trafiğin engellenmesi halkı çok rahatsız ediyor.
Ekonomi, Göçmenler, Enerji, Çevreciler ve Irkçılık gibi konularda hükümet acilen çözüm üretmesi gerekiyor yoksa işler içinden çıkılmaz hale gelebilir.