Hükümet’ler ve Belediyeler vatandaşlara hizmet etmekle yükümlüdürler, bu hizmetler vatandaşların beklentilerini karşılamakla birinci derecede önemlidir.
Eğer bu beklentiler karşılanmazsa vatandaşla bürokrasi arasında derin uçurumlar meydana gelebilir.
İç Anadolu bölgesi hizmet almakta çok geri kalmış bölge. Türkiye’nin diğer bölgelerinde baktığımızda, oralara verilen hizmetler iç Anadolu bölgesinde göremezsiniz.
Yollar, alt yapı yatırımları, turizm, kamulaştırma gibi hizmetler iç Anadolu bölgesinde çok geri kalmış.
Tarım ve hayvancılık can çekiştiriyor.
Spor tesisleri, kültür hizmetleri yok derecede az. Su sıkıntıları çok fazla ve arıtma tesisleri yok.
Özel idareler ve belediyeler çöpleri rastgele döküyorlar çevreyi oldukça kirletiyorlar.
Belediye hizmetleri plansız,trafik ise içler acısı, sanki belediyeler bunlardan sorumlu değiller.
Şehir planlamasında çok geç kalınmış.
Üç harfli marketler ve Alışveriş merkezleri şehirlerin içerisinde ve çok büyük park sorunları bulunuyor.
Keşmekeş her yerde.
Herkes gönlüne göre hareket ediyor.
Belediye parkları olmuş, gürültü parkları ne kadar gürültülü olunursa o kadar iyi olur zannediyorlar.
Dünyayı yakarsa garipler yakar diyorlar yok kardeşim ülkeyi eğitimliler bozuyor.
Ambulans yani acil servis arabası ters yola park ederek hemide yaya geçidinin üzerinde duruyor ve görevliler yemek yiyorlar, polis ve zabıta yanı başında duruyor kimse sesini yükseltmiyor.
Kural ve kaideler buralarda işlemiyor.
Düzeni bozan taktir ediliyor itiraz edenler ise suçlanıyor.
Sokaklar sahipsiz.
Kuralsızlık almış başını gidiyor.
Vatandaşlar çaresiz artık herkes durumu kabullenmiş gözüküyor.
Bu bölgenin insanları hak aramada devletin verdiği hizmetleri sorgulamazlar ve sarsılmaz bir şekilde devlete bağlıdırlar.
Sivil toplum ve hak arama maalesef gelişmemiş, ne yazıkki organize olamıyorlar.
İtiraz kültürü yok.
Bütün bunları bürokrasi bildiği için istediği şekilde hareket etmektedirler, hani bir söz vardır eline vur,ekmeğini elinden al misali.
Ne veriliyorsa alırlar itiraz etmezler.
Seçilmişlerde vatandaşların dertleri ile dertlenmiyorlar.
Çalışan, gayret gösteren yok mu var tabi fakat çok sınırlı ve az.
İç Anadolu bölgesi Ak Partinin oy deposu fakat hizmette en geri planda. Ak parti bunun nedenlerini araştırsa iyi olur yoksa geliyor, gelmekte olan? Partinin yenilenmesi şart ve zamanın ruhunu yakalamaları gerekiyor.
Gördüğüm kadarı ile herkes bir şeyler devşirme derdinde, vatandaşın sıkıntısı geri plana itilmiş, imtiyazlık öne çıkmış.
Partili bir “Bayan” ben emniyet amiri ile görüştüm istediğim yere arabamı park ederim diyor ve kendisini uyaran vatandaşlara olmadık hakaretler edebiliyor.
Ak Parti milletin kurduğu parti fakat hızla milletin değerlerinden uzaklaşıyor ve imtiyazlı bir sınıf ve zümre parti ile milleti buluşturamıyor.
Dün milletle beraber olan parti bugün milleten kopuk. Toplumda ne kadar olumsuz olay varsa bu partiye yükleniyor ve kendilerini savunacak durumda değiller.
Partililer ne partiyi, nede kendilerini savunamıyorlar.
Her şey Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan bekleniyor.
Muhalefet ise bu bölgeyi unutmuş durumda.
Ak Parti iktidara belediyeler ile gelmişti öyle görünüyorki belediyeler ile gidecek?
Bilhassa Ak Partili belediyeler meselenin ne farkında, nede şurunda, zaten belediyeler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın kazandıkları ile seçimleri kazandılar ve onun vizyonun takipçisi olamadılar.
Cumhurbaşkanın halkla bütünleşmesini belediyelerde göremezsiniz.
Cumhurbaşkanımız 1994 belediye başkanı seçilince bir vatandaş olarak çat kapı kendisi ile görüşmek istemiştim ve beni kabul etmişti.
Geçen sene İstanbul Fatih belediyesinin düzenlediği göç çalıştayına katılmıştım ve belediye başkanı Mehmet Ergün Turan beyin yakın ilgi ve alakasına şahit olmuştum ve gerçekten bir belediye başkanı böyle olmalı diyerek imrenmiştim.
Diğer taraftan Nevşehir Kayseri ve Kırşehir belediye başkanlarının halkla iç içe olması beni ziyadesiyle memnun etmiştir.
İstediğinizde belediye başkanı ile görüşme imkanına sahipsiniz belediye başkanlarının kapıları halka açık.
Bizde şehrimizin belediye başkanından randevu talep ediyoruz fakat görmezlikten geliniyor, bir vatandaş olarak taleplerimizi kendisine iletmiyoruz.
Dernek olarak kendisini ziyaret ederek bize iletilen bazı sorunları kendisine iletmek hususunda maalesef mahrum ediliyoruz.
Herhalde belediye binasınından çarıklı ve köylü insanlar giremiyor?
Vatandaş olarak nasıl bir yol buluruz bilmiyorum fakat halk ile iç içe olunmazsa neden belediye başkanı seçiliyorsunuz?
Kibir ve gurur öne çıkıyorsa, artık orada artık her şey bitmiştir.
Tuz kokmuştur.
Kayseri belediyesi Avrupa Türkleri için imkanlarını seferber ediyorsa, onlara yardımcı oluyorsa örnek alınmalıdır.
Fakat şehrinizin belediye başkanı sizi yok sayıyorsa hayırlı olsun?
Söyleyecek söz bulamıyorum.
Bilmiyorum Türkiye’ye her gelişimde heyecanla geliyorum fakat hayal kırıklığı ile ayrılıyorum.
Ben ümidimi ve hayallerimi kaybetmiyorum, bakalım bu nereye kadar devam edecek.
Hami Ramazan Özdemir